Bir minik elin yardımıyla Elmalı Tart :)))

Tarif, bana ''kapak'' olsun diye yapıp hastaneye getiren Şule Hocam'dan alınmıştır .

( bazı tarifleri '' ne gerek var öyle yapmaya'' diyince
- hocam siz yapamazsınız o zaman, uğraşmak istemiyorsunuz demiştim :) bana bak gör nasılda uğraşırım diyerek kapak yapan hocama saygılar ...)

İlk elmalı tart denemem :)

Hamur malzemeleri

1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt
1 kabartma tozu
aldığı kadar un
Tüm malzemelerden biraz sert hamur yoğurup, hamurdan portakal büyüklüğünde bir bezeyi buzluğa, diğer kalanını da buzdolabında en az 1 saat bekletiyoruz.

Elmalı harç için : 3 elmayı rendeleyip, 1 su bardağı kadar ceviz ( ben badem kullandım )1/2 bardak şeker ve 1 tatlı kaşığı tarçını karıştırıyoruz.

Tart kalıplarınızı hafif yağlayıp ayırdığımız hamuru merdane ile kalıbımızdan büyük olacak şekilde açıyoruz . Açılan hamuru kalıba yerleştirip kenarlarını kalıbın şekline göre yükseltiyoruz. Üzerine elmalı harcı döşüyoruz ve en son buzlukta bekleyen hamuru kalıbın her yerini kaplayacak şekilde tartın üzerine rendeleyip , önceden ısıtılmış 180' fırında pişiriyoruz.

Not : bu ölçü ile resimlerde görüldüğü gibi 2 küçük bot tart yapıldı.

Çok tart tarifi okudum şöyle püf noktası var böyle püf noktası var yazıyordu ama biz uğraşmadık :)) Bence tadı ve görüntüsü gayet başarılıydı kendimizi yormaya ne gerek var di mi ama :)))

Veeee en son tartı yaparken dibimden ayrılmayan , oklavaya el atan , hatta çiğ hamuru yemeye kalkan ve rendelediğim elmaların kalanını yiyerek bana eşlik efen oğluma teşekkürü bir borç bilirim :))

Piştikten sonra ise yaşasın nidalarıyla evi inleten ama tartın kıtır kısmı hariç yüzüne bile bakmayan oğlum , ah ben senle naparım ...

Efe ve kem küm ...

Sizlere paylaşımlarım olacak dedim ama malesef el işlerine ve mutfağa zaman ayıramıyorum :(
Efe 2 yaş 9 aylı yani nerdeyse 3 bitecek ve hala konuşmadı , daha doğrusu yaşıtları gibi konuşamyor . Psikolog, nörolog, çocuk gelişimci geziyoruz hepsi aynı şeyi söylüyor sürekli konuşun ...
konuşyoruz ama ilgisi hiç yok , bugünlerde Efe ile ilgilenmem lazım akşamları işten gelince Efe ile daha çok vakit geçirmek adına işlerimi rafa kaldırdım ...

söyledği kelimeleri not almam, oyunlar oynamam kısacası mesai harcamam lazım :))
bir sonraki yazıda görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın ...

Yeni yepyeni bir hayat ...

Çok çok uzun zaman oldu yazmayalı özlemişim buraları , aslında herkesi takip etmeye çalıştım ama yorum yapamadım :((

Gaziantep'e taşındık , yerleştik ve az çok bildiğim şehri daha iyi öğrenmek adına gezmelere çıktık :) Artık bloğumla ilgilenme vaktinin geldiğinin farkına vardım .Yeni eve yerleşirken , oğluma hamile iken işlediğim cicilerini gün yüzüne çıkardım. Bu kırmızı araba, araba sevdalısı oğlumun yatağının baş köşesinde duruyor .




Zevkle işledim , ama oğlumun bu kadar araba sevdalısı olacağını bilseydim bu kadar hevesli işler miydim bilemiyorum :) Yürüyerek gideceğiz diyince hemen vızıldamaya başlayan bir çocukla dışarıya çıkmak çoookk zor oluyor :)





Diğer bir yastığımız ise, bebek arabasındaki sevimli ayıcığımız ve balonları ...

Efe her uykudan önce bolanları bulutlarda uyumaları için uçuruyor :)))



Sizde her uykudan önce dertlerinizi balona yükleyip uçurun ...

Üzgün & Umutlu

yorucu ve aynı zamanda telaşlı günlerin ardından herkese merhaba ...

Ülkemiz her geçen gün kötü günlere doğru sürükleniyor ...
Eşimin de askerde olduğu bu kötü günlerde Allah'ım tüm askerleri korusun , herkesi ailesine bağışlasın ...
Şehitlerimizin haberini duyduğumuzda, eşim taşınma dolayısıyla izinli olarak yanımızdaydı. Haberler izlenirken kimse konuşmamaya ve göz göze gelmemeye özen göstererek oturdu.
Dün akşam eşimi askere uğurlarken yine aynı buruk acı , özlem , yürek ateşi ...

Allah şehit ailelerine sabr versin ...
başka yazacak cümle bulamıyorum , ne söylesek boş ...
ateş düştüğü yeri yakar ...


Bunların haricinde hayat devam ediyor , taşındık ...

Biraz yorucu ama sonucu güzeldi .Yeni ev , yeni hayat, bir kısmı yeni eşyalar bir nebze olsa da yüzümüzü güldürdü. Her zamanki gibi evdeki hesap çarşıya uymadı :) evin her yerinden masraf çıktı :)Eşimin gelmesi çok iyi oldu , her şeyi beraber yaptık :))
Tabii görümcem, eniştem, kardeşim, annem-babam ve kayınvalidem - kayınbabam da gelerek bizimle 2 gün geçirip temizlik ve yerleşmemizde yardımcı oldular . Allah hepsinden razı olsun .
Oğlumuzu da 2 gün görmek nasip oldu . Oğlumun kreş işini de hallettik , haftada 3 gün kreşe gidecek :) Evimizin arkasında , yanında kısacası tüm çevresinde park var artık sıkılmak yok ...

Neyse benden bu kadar , hani merak eden olur diyeeeeeee

Talih kuşu taşa değdi :))))))))))))

Tayinim Gaziantep 25 aralık dev. hast. çıktı :)
çok mutluyum , Allah dualarımızı kabul etti ...

Uzunca bir süre yazamayabilirim, yarın sabah Antep'e kiralık ev bulmaya gidiyorum. Önceden yapmış olduğum araştırmalarıma göre 450 TL den ucuz ev bulmak imkansız, onlarda küçük ve bakımsız daireler. Tek maaşla ve çocukla bu işin altından nasıl kalkarım bilmiyorum ama bugünleri gösteren Allah yardımcı olur inşallah ...

İncir reçeli

Yapsam da kim yiyecek ki ! diye mutfağa girmiyordum uzunnnca bir süredir. Annem ve Efe yanıma gelince biraz mutfağa girmeye başladım , ama ne annem ne de Efe çok yemek yiyor. ( ahhh Selçuk ahhh )
Geçen hafta annemle pazara gittik, pazarın girişinde köyden kadınlar kendi ürünlerini getirip satıyorlar. Burada tam incir mevsimi , görünce'' anne hadi reçel yapalım '' dedim, kim yiyecekse :))




İnciri tek tek seçtik :) en güzeli bu zaten kadınlar karışmıyor bizde seçiyoruz :))

Eve gelince yıkayıp saplarını kesmeden tezgahın üzerinde kurumalarını bekledik. Bu arada 2 kilo incir için 1.5 kilo şeker kullandık . Şekeri reçel yapacağımız tencereye alıp üzerine 2.5 bardak su ekledik ve kaynatmaya başladık . Şekerli su hafif kıvam almaya başlayınca tek tek incirleri ekledim , incirlerin çok fazla yumuşamasına izin vermeden kaynattım, Son aşamada yarım limon suyu ekleyip , 5-10 dk.daha kaynatıp bir gün güneşte beklettim ve sonuç bu :))



artık kışa yeriz inşallah ...

Kuş taşa değsin , şans bana gülsün :)))

Bir ihtimal tayinim Gaziantep'e çıkabilir , bana lütfen dua edin. Ay başında sonuçlar açıklanacak eğer Antep çıkarsa ( inşallah ) taşınacağım,hoş Antep çıkmasa bile lojmana taşınacağım , 4 yıl burada yaşadım çıkmadı yavaş yavaş gitme umudu doğdu, yeni lojman sırası bana geldi :(


90 m2 eve nasıl sığarım diye hesap yapmaktayım...

Bu ev , bu mutfak nasıl toparlanır ve tekrar nasıl yerleşir diye kara kara düşünmekteyim ...

Allah her şeyin hayırlısını versin diye dua etmekteyim ...

Bizim aile :))

Oğluma dana karaciğeri yedirmem lazım , hem de iştahsız bir çocuk :( Kasaptan siparişim geldi ama ben ciğeri sotelemekten başka birşey yapmadım , onu da Efe zor yer ...
Nasıl yapsam da yedirsem, acaba tarifi olan var mı ???


Eşşek sıpası biraz büyüyor gibi ama ne çabalarla ... Neyse herşeyin başı sağlık annem der ki '' canı içinde olsunda elbet büyüycek ''





Madem ana-oğul deşifre olduk , sevgilimde olsun bari :)))

aaa ben bunları da yapmıştım di mi ???

Hala bilgisayarıma şarj aleti almadım sebebi maddi :(( kartımın hesap kesim tarihi dönsün öyle alacağım ( malum bu ay Efe için bayaaa bir para verdim Doktora ) . Şimdi hastane de nöbet tutuyorum, hasta aralarında sürekli takıldığım Kadınlar Kulübünde eskiden yapmış olduğum etaminlerimi gördüm ve sizleri bundan mahrum etmek istemedim :))
Masa örtüsünün modeli annemin ( kayınvalidemin) çeyizinden , annem yatak örtüsü olarak işlemiş ben masama örtü yaptım, ara sıra mutfak masasında da kullandım. Bence çok basit ve şık duran bir model biraz kullandım sonra kaldırdım yenilerini sergiledim, kış geliyor sandıktan çıkarayım ben :) Sehpa örtüsü ise benim ilk yaptıklarım arasında,sehpanın kenar bordurünü annem dikti. Ne zaman işlediğimi hatırlamaya çalıştım ve buldum :)2006 yılında evlendikten 1 ay sonra işlemiştim ve bayaa bir sehpada kalmıştı. Şimdi yine gün yüzüne çıkarayım.
Bu arada kullandığım kumaş çok güzeldi , ben şimdi bu kumaştan bulamıyorum. 2006 yılında Adana'da bir mefruşat mağazasından aldım, temmuz ayında aynı yere gittim kumaşı hatırlamıyorlar bile :))) hiçbir yerde bu kumaştan bulamadım halbuki ne kadar ucuzdu :)

Sizlere ömür bilgisayarımın şarj aleti öldü :))

Ben naparım bu dağ başında netsiz diyip, arkadaşın evdeki eski bilgisayarına kısa süreliğine el koydum :) Biraz önceki yazımda şekerpare paylaştım , güzel resimler çektim tam bilgisayara yükleyeceğim anaaa bu benim laptop değil ki!!! Tatlıyı afiyetle yedim , çok güzel olmuştu . Benim afacan oğlum bile 1 adet yedi ( yalnız Tv'de karayip korsanlarına dalmıştı bence ne yediğini bilmeden yedi ) Neyse yedi ya önemli olan o di mi ? şidilik hangi siteden toshıba şarj aleti alsak diye arkadaşımla arayış içerisindeyim . Eşim olsaydı şimdi sipariş geçmişti :(( Ben bu konulara tamamen uzak olunca biraz uzun sürecek gibi ... Olsun resimleri sonra eklerim

Herşey bir rüya ile başladı :)))

Kayınvalidemle birlikte Şevval orucu tutuyoruz, bugün 3. günü bitirdik. Nöbetten geldim ve hiç uyumadan benim afacanla öğleye kadar yemekti oyundu öyle bir vakit geçti ki ... Saat 1 gibi birlikte uyuduk , saat 4'te uykumdan gördüğüm rüya ile uyanıverdim :) Şerbetli tatlı yiyordum hemde ne yeme :)) İftar menüsünde meyhane pilavı ve cacık vardı ( annem ve ben iftarda çok birşey yiyemiyoruz ve çeşiti az tutuyoruz ) Pilav hazırlanana kadar anneme rüyamı anlattım , bir yandan da dolaptan tatlı malzemelerini çıkardım :))Sevgili yeşim ablanın bloğundan şekarpare tarifini açtım ve 15 dk. şerbet hazır, tatlılar fırındaydı :)) Şimdi bunları yazarken tatlının tadına bile bakmadım ama görüntü herşeyi anlatıyor, şerbetini bir çeksin nasıl yiycem onları (:
Neyse efendim tarifi yapmak isteyenler burdan da okuyabilir ama değişik tarif arayanlar yeşim ablaya bi tıklasınlar

Hamur Malzemeleri
125 gr oda ısında tereyağı ( kesinlikle tereyağı )
2 yumurta ( birinin sarısı üzerlerine )
4 yemek kaşığı tepeleme pudra şekeri
1 türk kahvesi fincanı sıvıyağ
1 çimdik tuz
1 çay kaşığı karbonat ( kesinlikle karbonat )
2.5 su bardağı un ( elenmiş )

Şerbet için 4 bardak şeker 5 bardak su kaynatıp, son dakikalarda 1/4 limon suyu sıkıp biraz daha kaynatıp ocağı kapatıyoruz . Şerbet ılık olacağı için hamur yoğurmadan hazırlamak daha mantıklı ...

Hamurun başlangıcını ben rondoda yaptım siz isterseniz mikserle yapın.Tereyağ , sıvıyag,yumurta ve pudra şekerini köpük köpük oluncaya dek karşıtırın,hamur yoğurma kabına aldığımız karışıma tuz ve karbonat ilave edip hafif karıştırın. Yavaş yavaş 2.5 bardak elenmiş un ile hamuru yoğurmaya başlayın.Bana 2.5 bardak yetti , siz hamur toparlanmaya başlayınca un eklemeyi bırakın . Birde Yeşim abla fazla yoğurmayın diyor, bende öyle yaptım. Hamuru 3 eşit parçaya ayırıp ilkine parmak şekli verip irmiğe buladım , ikincisini yuvarlak yapıp ortasına badem koyup yumurta sarısı sürdüm .En son parçayı ise klasik şekerpare şekli verip yumurta sarısı sürdüm . 180' önceden ısıtılmış fırında tamamen kızarana kadar pişirdim ve ilk sıcaklığı çıkar çıkmaz ılık şerbeti yavaş yavaş kepçe ile döktüm . Bu kadar , inanın yazması daha zor oldu :))) Daha fazla bilgi için Yeşim ablaya uğrayın ve yorumlarıda okuyup ipuçlarını öğrenin . Hadi bana afiyet olsun ...

Nerde Kalmıştık :)

Biliyorum çok ara veriyorum ama o kadar koşturmalı bir 2011 oldu ki , hayatım boyunca hep hatırlayacağım . Oğlumu görmek için her ay en az 2 defa Adana yolculuğu yapıyordum , haliyle de çok yoruluyordum . Bugün kayınvalidemi de alıp Dargeçit'e kuzumu da getirdim , eğer aksi bir durum olmazsa uzun süre yolculuk yapmamayı düşünüyorum.
Oğlum daha iyi gibi , 1 yıl şurup kullanacağız :( birde saati şaşmaması lazım ki sabah - akşam 9'da elimizde kaşık ... İlacın karaciğere biraz yükü olacakmış inşallah en az yaraları alarak kurtuluruz . İlacın diğer bir yan etkisi ya iştah açıyormuş , ya da kapatıyormuş. Biz zaten doğuştan iştahsızız inşallah bize ters teper. Bu konuda lütfen bana dua eder misiniz ??? İştahsız , zayıf bir çocukla uğraşmak çoookkkk zor . Birde herkes aaaa ne kadar zayıflamış demiyor mu ?

Neyse gelelim asıl konumuza , kitap ayracını zor da olsa bitirip sahibine verdim . Tam olarak istediğim gibi olmasa da bu 2. ayracım zamanla daha güzel yapacağıma eminim . İşlemek isterseniz desen şemaları Kanaviçe 22. sayıda.

Şimdilik ...

Elimde sizlerle paylaşacağım epey işim birikti.Yalnız ruh halim buna müsait değil sanırım :((
zaman eskiden çok çabuk geçerdi şimdi hiç ilerlemiyor ...
Oğlum bugün hasta oldu , ateşi çıktı ve havale geçirdi ...
ama ben yanında değildim ...
çok zor bir gündü benim için , dışardan bakanların taş yürekli dedikleri yüreğim ne zaman patlayacak bilmiyorum ...
neden hep güçlü görünmek zorundayıım ki !!!

Oh be sonunda bitti ...

Uzun zaman önce başlamıştım , baya bir bekledi . Bazen böyle oluyor, hevesle başlıyorum fakat ne oluyorsa elime almak , işlemek içimden gelmiyor . 2 kenarını ben bitirdim , 2 kenarını ise arkadaşım Esma tamamladı. Ellerine sağlık ne diyeyim , üzerimdeki yükten kurtuldum .
Şimdi bu masa örtüsü, çok sevdiğim birisine doğum günü hediyesi olacak . Her aradığımda yoğun çalışma ve okul temposuna rağmen isteklerimi öyle ya da böyle yapmaya çalışır. Canım kızkardeşim Esra şimdiden doğum günün kutlu olsun .

Seni seviyorum ...





NOt: örneğin şemasını isteyen olursa mail atabilirm ...

Kime Niyet Kime Kısmet

Daha önce bahsetmiştim , kitap ayracı yapacağım ve kime hediye edeceğimi biliyorum dedim. Peşin konuşmamak gerekiyormuş bir kez daha anladım ...

Şu işlediğim yazmalardan arkadaşım Hatice'ye göndereyim , namaz kılarken aklına gelir bize de dua eder dedim. Bir de baktım ki doğum günü yaklaşmış...
eee napalım bizim kafamızda şekillenen ayracımız hemen işleniverildi ...
biraz terzi hatası yaşasamda , tam istediğim gibi olmasa da yaptım işte ...







olumlu ve olumsuz tüm eleştirilere açığım :)))

İstek üzerine

Sevgili geniş zamanların isteği üzerine evimde olan iğne oyalarını sizlerle paylaşıyorum . Kendim yapmadım fakat çeyizimde dantel bulunsun diyerekten , her maaşımda parça parça alıp tam bir salon takımı haline getirdim. Bu sebeple çok özen gösteririm kendilerine ve severek kullanırım :)) Bu genç yaşta nedir bu entel dantel durumlar deselerde ben halimden gayet memnunum :))

Tepsi örtüsü ise hediye ...

Günler geçiyor , yazmalar bitiyor ...

Önceki yazımda en kısa sürede yazacağım dedim ama kusura bakmayın çok geç kaldım . Biraz kendime gelmem gerekiyordu , hala kendime gelmiş değilim fakat hayat devam ediyor. Yoğun nöbetler , evde hummalı temizlik derken bugün biraz kendime geldim . Bu zaman içerisinde akşamları boş vakitlerde bu yazmaları işledim .

kısmetse bu yazmaları erkek kardeşimin çeyizine yapıyorum . Gelin bohçasına eklemeyi düşünüyoruz , inşallah hayırlı bir gelin adayı buluruz kendimize :))

her yaş grubuna hitap etmesi açısından tüm tonlarda renk renk yapmayı düşünüyorum :))




Bizim geleneklerimizde düğün ertesinde gelin evinde ,evliliğin hayırlara vesile olması ve mutlu bir evlilikleri olması için kadınlar arasında gelin mevlüdü okunur. Mevlüt sonunda gelin hanım , tüm davetlilere bu yazmalardan hediye eder bu yüzden çeyizde bolca bulunması gerekiyor.




ütülenmesi gereken üç tane daha var , ütü yapmayı ne zaman canım isterse o zaman sizlerle paylaşacağım :)))






Bir daha arayı bu kadar açmamak üzere sizlere bugünlük veda ediyorum. Mutfağım ise yalnız yaşadığım için pek sakin ,ama ilk fırsatta denemem gereken beni bekleyen tariflerim var. Yaptıklarımı hiç güzel olmamış diyerek pişer pişmez midesine indiren yarim olmadığı için, mutfak bana hüzün veriyor. En kısa zamanda misafir ağırlamam lazım :)))

En kısa zamanda

2 gün önce eşimi askere uğurladım :((

şimdilik kafamı dağıtmak için evimi temizliyorum , yalnızım ...

sizlerle buluşmak için bol bol vaktim olacak, ayrıca elimde dolu paylaşımlar var ve cumartesi ekleyebilirim .

Herkese iyi geceler ...

Asker Yolu Beklerim , Günü Güne Eklerim ...

mayıs sonuna kadar buralarda olamayacağım :((

Eşim, Mayıs 24'te 15 ay uzun dönem askerlik görevini tamamlamak için Samsun'a gidiyor :((

Şimdi Adana'da aile ziyaretlerindeyiz , sonrası malum ...

ayrılık , hasret ve hüzün ...

Efe'yi de Adana'da anneanne ve babaanneye bırakıp, tek başıma gurbet ellere döneceğim ...

şartlar ve zaman böyle olmasını gerektiriyor , bu yaz yalnızım :( bakalım nasıl geçecek ...



Not :Adana'dan bir isteği ya da ihtiyacı olanlar 20 mayısa kadar buralardayım , çekinmeden söyleyiniz .

Tuzlu Lezzetler

Dün akşam tuzlu kurabiye yapayım dedim . Ortaya bu görüntüler çıktı :))





Bir hamur yoğurdum ve ondan 4 farklı tuzlu kurabiye yaptım .





İsterseniz daha da çeşitlendirebilirsiniz, gerisi sizin hayal gücünüze ve damak zevkinize kalmış.





Eğer yarım saatlik bir vaktiniz varsa hemen yapın ve 1 hafta kapalı bir kutuda saklayarak gelip gidip ağzınıza atıverin :))




Hamur için malzemeler

1 su bardağı yoğurt
1 çaybardağı sıvıyağ
1 yemek kaşığı sirke
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket hamurişi margarin
1 yumurta akı
1 su bardağı kadar rende kaşar
2 paket kabartma tozu ( biri mahlepli ve susam aromalı olanlardan )
alabildiği kadar un

Hamur için yoğurt, sıvıyağ, tuz, sirke ve yumurta akını şöyle bir elinizle hafif karıştırın. Oda sıcaklığındaki yumuşak margarini ekleyip margarin tamamen eriyene kadar yoğurun. En son kabartma tozunu , kaşarı ve unu ekleyip hamur özleşene kadar yoğurmaya devam edin. ( Hamurun kıvamı, biraz elinize yapışacak kadar olmalı )

Şimdi gelelim işin eğlenceli tarafına :))

hamuru 4 parçaya ayırın...

1. hamuru sade şekilde tezgahın üzerine 1 cm kalınlığında açıp kare şekline getirin ve üzerine yumurta sarısı ve susam serpin.

2. hamura biraz haşhaş ve biraz çörek otu ekleyip yine yoğurun. Bu hamuru da rulolar haline getirip hazırlayın.
3. hamura kırmızıbiber ve kekik ekleyip yoğurun , onlarıda çay bardağının ağzı ile kesip şekillendirin.
4. hamur en zevkli olanı , 4-5 adet kurudomatesi sıcak suda biraz bekletip küçük küçük doğrayın , yarım demet dereotunu da hamura ekleyip yine yoğurun . Bu hamuru minik lokmalık olacak şekilde avucunuzda yuvarlayın .

Tüm kurabiyelerin üzerine yumurta sarısı sürüp, 200 ' fırında üzeri kızarana kadar pişirin ...

Çok uzun oldu ama inanın ben 30 dk. yapıp fırına koydum :)))

Ispanaklı ve Döğmeli Yoğurt Çorbası

Bugün çok lezzetli bir çorba tarifi vereceğim . Lezzetli dememin sebebi ise Efe'nin bu çorbadan 1 dolu kepçe içmesindendir :)) Kendileri 2 yaşında bir gurme oldukları için her yemeği yediremeyiz :((

Neyse geçelim malzeme listesine

1 su bardağı döğme
1 su bardağı haşlanmış nohut ( ben nohutları önceden et ile haşlayıp dolaba atıyorum )
500 gr ıspanak
500 gr yoğurt
yarım çay kaşığı karabiber
1 yumurta
2 kaşık un
tuz


Eğer döğmeniz ( aşurelik buğgay ) çabuk pişmiyorsa en az 3 saat önceden sıcak suda bekletin . Daha sonra döğmeyi iyice açılana kadar pişirin. Ispanakları temizleyip , karabiber ile lezzetlendirip suyunu çekene kadar kavurun . Yoğurt , un ve yumurtayı bir tencerede karıştırıp yoğurt kaynayana kadar karıştırarak pişirin. ve yoğurt bulunan tencereye pişen döğme , ıspanaklar ve haşlanmış nohutu ekleyip tekrar kaynatın. Bu arada çorbaya su eklemeniz gerekebilir, çorbanın kıvamına göre sıcak su ekleyebilirsiniz. En son çorbanın tuzunu damak zevkinize göre ayarlayıp, çorbayı kırmızıbiber ile servis ediniz...

Yapıp da yiyenlere şimdiden afiyet olsun ...

Soğan Kebabı

Bazen yemek proğramlarını izlemek işe yarıyor :) eğer o gün için ne yemek yapsam diye düşünüyorsanız size fikir veriyor . Sabahları Star Tv'de yayınlanan soframız proğramında soğan kebabı yaptılar, kayınvalidemle akşama ne yemek yapsak diye düşünüyorduk ki proğram bize fikir oldu. Tam olarak proğramdaki tarife bağlı kalmasamda kendi bildiğim gibi yapıverdim . Hem kolay oldu hemde lezzetli...

Malzemeler

1 kilo en fazla yumurta büyüklüğünde kurusoğan
500 gr.orta yağlı kıyma
tuz , karabiber
1 bardak su

Yapılışı
Öncelikle soğanalrı üzerinde bir kat kabuğu kalacak şekilde soyup ikiye böldüm .
Kıymayı tuz ve karabiberle yoğurup tepsiye bir kıyma bir soğan şeklinde yerleştirip , 1 bardak suyu tepsiye döküp önceden ısıtılmış 185' fırında 30 -35 ' pişirdim .


Not : Biz tepsiye ekmek arasına koyup yemek için biber ve patatesde ekledik ama orijinal tarif bu şekilde. Fırın açılmışken domatesleride dörde bölüp ayrı pişirdik. Ekmeğin arasına soğan , kıyma ve pişmiş domatesi yatırıp ayran ile bir çırpıda yutuverdik :))




Yarınki menünüz kolay bir tarif olsun diye , böyle iştahlı iştahlı anlattım !

Bizim Usül Semsek

Çiğ börek Eskişehir'in diye bilinsede , benim çocukluğumda annem ve nenem tarafından yapılan semsek diye bilirim . Hatta Mardin'e ilk geldiğimde lokantanın menüsünde sembusek adını görünce meraktan istemiştim ve karşıma bizim semsek çıkınca şaşırmıştım :)) Her yerde var aslında yağda kızartılan böreğimiz sadece isimleri değişik.

Baktım fırına güven olmuyor , sürekli elektirik kesintisi yaşıyoruz bizde böreksiz kaldık uzun zamandır diyip kolları sıvadım . Yağda kızarmış ağır olur derseniz benim gibi az yemeye çalışın ama ev halkı özlellikle çocuklarınız istediği kadar tüketsin . Dışarda satılan cipslerden daha masum olduğunu kimse inkar edemez ...

Neyse ben herşeyi göz kararı ekledim size yaklaşık tarif veeceğim

Hamur yoğurma kabına biraz yoğurt ( 1 çay bardağı kadar ) biraz sıvıyağ ( yarım çay bardağı kadar ) 1 tatlı kaşığı tuz , 1 çay kaşığı karbonat , 1 çay bardağı kadar ılık su ekleyip karıştırın ve üzerine elinize hafif yapışacak kadar un ekleyin ve elinize hiç yapışmayana kadar yoğurun . Küçük bezelere ayırıp pasta tabağı büyüklüğüde açın, içerisine ben lor kullandım dilediğiniz malzemeyi ekleyin . Kızgın yağda kızartarak sıcak bir şekilde servise sunun.

Afiyet Olsun ...

Isırgan Otlu Börek

Geçen haftalarda kayınvalidem ile yapmış olduğumuz böreklerimiz ...

İki kişi olunca elaçması börek yapmak ne kadar kolaymış :))

Ben hamuru yoğurdum , annnem açtı ve ben yufkaları şekilllendirdim . Evdeki erkekler ise bir güzel yedi :))

Malzemeler

Hamur için daha önceki börek hamurunu kullandım.

1 su bardağı süt
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket insant maya
tuz ve un

tüm malzemelerden yumuşak bir hamur elde ediyoruz ve bekletmeden yumurta büyüklüğünde bezelere ayırıyoruz.

İç harcı için

Pazardan ısırgan getirmişti komşum , elimizi ısırmasına izin vererek temizledik , biraz sıcak suda haşladık ve kurusoğan ve baharatlarla birlikte sote yapıp soğumaya bıraktık.

Üzeri için yumurta sarısı, 2 kaşık yoğurt ve susam kullandık.

Bezelenen hamuru beklemeden un ve çok az nişasta karışımı ile incecik açıp 15 katlı bir tepsi böreği ve yine aynı hamurdan kol böreği şeklinde hazırlayıp 2 farklı börek çeşidi hazırladık . 200 ' üzeri kızarana kadar pişirip hiç beklemeden midemize indirdik :))


Not : resimdeki bezelenen hamurlar kalan hamurdu , böyle birleştirdik ve ev eriştesi hazırladık . Yani anlayacağınız çok bereketli bir hamurdu . Resimlerin üzerine tıklayıp daha ayrıntılı inceleyebilirsiniz ...

Yapıp da yiyene afiyet olsun ...

Efe 2 Yaşında

Bugünlerde mutfağa sadece zorunlu olarak öğün yemeklerini hazırlamak için uğruyorum . Nedense kendimi bir türlü Efe'nin doğum gününden beri mutfağa veremedim ...

Hava şartlarından dolayı zamansız elektirik kesintisi yaşıyoruz.Bu yüzden fırını çalıştırmaya korkuyorum, haliyle canım elimi una bulamak istese bile şartlar izin vermiyor :(((

Bende sizleri 13 Martta oğlumun doğum gününden kalma bir lezzetle başbaşa bırakıyorum ...

Not1 : Pasta yapımında tarif için tüyolar veren arkadaşım Füsun'a çok teşekkür ederim .
Ayrıca benimle birlikte yorulan Kadriye ve Mehtap iyi ki varsınız ...

Küçük Bir Hediye

Etamin kitap ayracı işliyorum , yarın başlangıç halini şipşaklar sizlerle paylaşırım . Kime hediye gideceği ise kafamda belirlendi , bitsin sahibine kavuşacak hem de çok kıymetli birine ...

Daha önce ayraç yapan arkadaşlar , araya karton ekleme işini nasıl becerdi kısaca anlatırsa çok memnun olurum ya da başka fikri olan var mı ???

Zaman ...

Daha önce ki yazımda bahsetmiştim yeni heyecan diye :))

heyecanım tam gaz devam ediyor , bu şirin mutfak saatinin çerçevesi hakkında kafamda birçok fikir var . Bir de sizlere sorayım , daha önce yapıp duvarına asan bir arkadaş var ise bana lütfen dönsün . Tahminimden daha erken bitirdim çünkü kayınvalidem yanımda ve kendisi tam bir elişi sevdalısı ,annem yazmalar işledikçe ben de boş durmadım :))

Resim kötü çıktı ama benden ancak bu kadar! hep flu çıkıyor beceremiyorum , aslında yakından daha güzel görünüyor ...

Menengiç Kahvesi

Kış buralara tekrardan geldi ...

Dün akşam ev ahalisine, yemek sonrası çay yerine meneniç kahvesi ikram ettim ...

Kış aylarında soğuk alğınlı ve öksürüğe iyi gelir diye bildiğim Türk usulü kahve, bakın nelere faydalıymış :


MENENGİÇ (MENEGÜÇ) KAHVESİNİN FAYDALARI ;
* Öksürüğü keser.
* Balgam söktürür.
* Nefes açıcıdır.
* Nefes darlığına iyi gelir.
* Antiseptik özelligi vardır.
* Göğsü yumuşatır.
* Solunum yollarına faydası vardır.
* Ayak terlemelerini önler.
* Yaraları tedavi eder.
* Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
* Ses tellerine iyi gelir.
* Mide ağrılarını dindirir.
* Kalp yetmezliği riskini azaltır.
* Afrodizyak(Cinsel gücü artırıcı) etkisi vardır.
*Yağlı bir içecektir, yüksek E vitamini ve doymamış yağ asidi düzeyi ile kandaki kolesterolü düşürmeye
kalp ve damar sertliğini önlemeye yardımcı olur.


Hazırlanışı

Bir nescafe fincanı süt için bir tatlı kaşığı menengiç kahvesi cezveye koyarak kısık ateşte pişirilir. 1-2 dakika bekletip, şekerini isteğe göre ayarlayıp servis yapınız.

Yeni Heyecan

Yeni bir heyecan içerisindeyim ...

elime aldığım her işte bitince nasıl olacak diye heyecanlanırdım , yalnız bu model beni pek bir heveslendirdi. Şimdilik bu kadar yaptım inşallah en kısa zamanda bitmiş halini de eklerim . Duvarında saati olmayan evime ne zaman katılacak çok merak ediyorum ...

Kadayıf

Kadayıf yaptım oleeyyyy :)))

genelde öyle her yaptığıma çok güzel oldu ya filan demem ama tatlı tam benim istediğim gibi çıtır çıtır ve ballıydı :)))

Malzemeler

500 gr tel kadayıf
200 gr tereyağı
1 kase kadar tuzsuz fıstık
1 yemek kaşığı pekmez

Şerbeti için
3.5 su bardağı şeker
4 su baradğı su
yarım limon

Önce tüm kadayıfı derin bir kaba alıp tel tel ayırın ,kadayıfları küçük küçük doğrayın ve eritilmiş tereyağ ile bir güzel tel tel karıştırın . Tepsinin altını tamamen tereyağı ile yaplayıp üzerine pekmez sürün .Kadayıfın yarısını tepsiye bir güzel yerleştirip bir tencere yardımıyla tepsinin her yerine eşit şekilde bastırın . Fıstıkları yayıp kalan kadayıfları da üzerine yerleştirin ve yine tencereden yardım alarak eşit bastırın ( bu tencere olayını babamdan görmüştüm ) .

Tepsi bir köşede bekleye dursun şerbeti yapın :)
şeker ve suyu kaynatın, kaynama derecesine gelince limonu ilave edip şerbeti 10 -15 dk daha kaynatın .

Kadayıfı 200' ısıtılmış fırında önce altını pişirin ve tepsiyi fırından alıp diğer yüzünü çevirin ve üzerini pişirin ( bu aşamada bana eşim yardımcı oldu (: )

Kadayıfınız pişince fırından çıkarın 2-3 dk sonra yine hafif ılımış şerbeti tatlının üzerine yavaş yavaş gezdirin . Üzerine tepsi kapatıp 30 dk dinlendirin ve ılık bir şekilde servise sunun .

Biraz zor gibi ama hadi size güveniyorum ...

Kremşantili Kurabiye

Cafe portakal da görür görmez yapmalıyım diye düşündüğüm kurabiyeler :))

Malzemeler

1 paket toz halde şanti
1 su bardağı sıvıyağ
yarım şişe Dr. Ooetker limon aroması
alabildiği kadar un

Tüm malzemelerle yumuşak bir kurabiye hamuru yoğurun ve keyfinize göre şekilendirin. 150 ' önceden ısıtılmış fırında üzeri çatlayana kadar pişirin . Fırından çıkınca tepside tamamen soğutup servis yapın ...


Yapıp da yiyenler afiyet olsun ...

Emek ...

Baharın sonunda emek ve sevgiyle büyüyecek ''EMEK '' hanım dünyaya gözlerini açacak ...

Emek için yaptığım , emeğimi ve anne şevkatini birleştirdiğim bir hediye ...

Sağlıklı ve mutlu bir şekilde annesi, babası ve abisiyle güzel günlerde kullanmak nasip olur.

Not: bebek yastığının bitmiş halini ancak haziranda Emek'in anneannesinin ( halam ) süslemelerinden sonra ekleyeceğim .