Sayfalar

26 Aralık 2011 Pazartesi

Bir minik elin yardımıyla Elmalı Tart :)))


Tarif, bana ''kapak'' olsun diye yapıp hastaneye getiren Şule Hocam'dan alınmıştır .

( bazı tarifleri '' ne gerek var öyle yapmaya'' diyince
- hocam siz yapamazsınız o zaman, uğraşmak istemiyorsunuz demiştim :) bana bak gör nasılda uğraşırım diyerek kapak yapan hocama saygılar ...)

İlk elmalı tart denemem :)

Hamur malzemeleri

1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt
1 kabartma tozu
aldığı kadar un
Tüm malzemelerden biraz sert hamur yoğurup, hamurdan portakal büyüklüğünde bir bezeyi buzluğa, diğer kalanını da buzdolabında en az 1 saat bekletiyoruz.

Elmalı harç için : 3 elmayı rendeleyip, 1 su bardağı kadar ceviz ( ben badem kullandım )1/2 bardak şeker ve 1 tatlı kaşığı tarçını karıştırıyoruz.

Tart kalıplarınızı hafif yağlayıp ayırdığımız hamuru merdane ile kalıbımızdan büyük olacak şekilde açıyoruz . Açılan hamuru kalıba yerleştirip kenarlarını kalıbın şekline göre yükseltiyoruz. Üzerine elmalı harcı döşüyoruz ve en son buzlukta bekleyen hamuru kalıbın her yerini kaplayacak şekilde tartın üzerine rendeleyip , önceden ısıtılmış 180' fırında pişiriyoruz.

Not : bu ölçü ile resimlerde görüldüğü gibi 2 küçük bot tart yapıldı.

Çok tart tarifi okudum şöyle püf noktası var böyle püf noktası var yazıyordu ama biz uğraşmadık :)) Bence tadı ve görüntüsü gayet başarılıydı kendimizi yormaya ne gerek var di mi ama :)))

Veeee en son tartı yaparken dibimden ayrılmayan , oklavaya el atan , hatta çiğ hamuru yemeye kalkan ve rendelediğim elmaların kalanını yiyerek bana eşlik efen oğluma teşekkürü bir borç bilirim :))

Piştikten sonra ise yaşasın nidalarıyla evi inleten ama tartın kıtır kısmı hariç yüzüne bile bakmayan oğlum , ah ben senle naparım ...


20 Aralık 2011 Salı

Efe ve kem küm ...

Sizlere paylaşımlarım olacak dedim ama malesef el işlerine ve mutfağa zaman ayıramıyorum :(
Efe 2 yaş 9 aylı yani nerdeyse 3 bitecek ve hala konuşmadı , daha doğrusu yaşıtları gibi konuşamyor . Psikolog, nörolog, çocuk gelişimci geziyoruz hepsi aynı şeyi söylüyor sürekli konuşun ...
konuşyoruz ama ilgisi hiç yok , bugünlerde Efe ile ilgilenmem lazım akşamları işten gelince Efe ile daha çok vakit geçirmek adına işlerimi rafa kaldırdım ...

söyledği kelimeleri not almam, oyunlar oynamam kısacası mesai harcamam lazım :))
bir sonraki yazıda görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın ...

10 Aralık 2011 Cumartesi

Yeni yepyeni bir hayat ...

Çok çok uzun zaman oldu yazmayalı özlemişim buraları , aslında herkesi takip etmeye çalıştım ama yorum yapamadım :((

Gaziantep'e taşındık , yerleştik ve az çok bildiğim şehri daha iyi öğrenmek adına gezmelere çıktık :) Artık bloğumla ilgilenme vaktinin geldiğinin farkına vardım .Yeni eve yerleşirken , oğluma hamile iken işlediğim cicilerini gün yüzüne çıkardım. Bu kırmızı araba, araba sevdalısı oğlumun yatağının baş köşesinde duruyor .




Zevkle işledim , ama oğlumun bu kadar araba sevdalısı olacağını bilseydim bu kadar hevesli işler miydim bilemiyorum :) Yürüyerek gideceğiz diyince hemen vızıldamaya başlayan bir çocukla dışarıya çıkmak çoookk zor oluyor :)





Diğer bir yastığımız ise, bebek arabasındaki sevimli ayıcığımız ve balonları ...

Efe her uykudan önce bolanları bulutlarda uyumaları için uçuruyor :)))



Sizde her uykudan önce dertlerinizi balona yükleyip uçurun ...