Sayfalar

8 Kasım 2012 Perşembe

Biten işler ...

Kaplumbağa hızıyla işleyip ve yine kaplumbağa gibi hedefine ulaşan bennnnn ...








Desen kaneviçe dergisinin 26. sayısından
işlemesi çok zevkli oldu , tek renk çalışmak kolay oluyor ama yine de çabucak bitiremedim :))





bitti :))))



Biten başka işim ise meleklerimdi :)





Bu melek şablonlarını bana mail atan Sevdiye ablama çokk çok teşekkürler . Şimdi elimde işlediğim projem ise yine kendisinden aldığım bir şablon :)    hakkını helal et abla ...

4 Kasım 2012 Pazar

Karakız

Karakız ...
babam beni '' karakız '' diye çağırır , bu tatlı  '' beni '' hatırlattı desem :)))


tarifi arkadaşım Fadime'den  aldım
telefonda konuşurken tatlı yaptıklarını söylediler tarifi aldım 5 dk. sonra mutfaktaydımmm :)) sizde tarifi okuduktan sonra mutfağa koşun çünkü çok hafif bir lezett ...


Malzemeler
1 yumurta
2 yemek kaşığı kakao
125 gr oda sıcaklığında margarin
1 çaybardağı şeker
1 kabartma tozu
1 vanilya
aldığı kadar un ( hafif elinize yapışınca un eklemeyi bırakın )
Üzeri için mavi haşhaş

Şerbeti için 2.5 çaybardağı şeker 2.5 çaybardağı su kaynatılır , kaynamaya başladıktan 3 dk. sonra kapatılır ve soğumaya bırakılır .

Hamur için tüm malzemeleri karıştırıp yoğurun ve yuvarlak şekil verip haşhaşa batırın . 180 ' ısıtılmış fırında 15 dk. pişirin . İlk sıcaklığı çıkınca şerbeti soğuk tatlıyı sıcak olacak şekilde dökün ...


Not : Yukarda resimde görüldüğü gibi mutfaktaki yardımcım ( daha çok elime ayağıma dolaşan ) ile yaptığım halde çok zamanımı almadı :)

30 Ekim 2012 Salı

24 Eylül 2012 Pazartesi

Patlıcanlı Kırmızıbiber Salatası

Hastanede yapmış olduğumuz kahvaltı sofrasına ne yapsam diye düşünürken , nette gördüğüm birçok tarifin karışımı olan ve benim damak zevkime göre uydurduğum kahvaltı tabağım :))
8 adet tatlı kırmızıbiber iç harcı için 3 adet közlenmiş patlıcan 250 gr. yağlı peynir 2 diş sarımsak yarım demet maydanoz baharat ( karabiber , kimyon , kekik vs...) Kırmızıbiberleri fırının ızgara kısmında en yüksek devirde pişiriyoruz , sıcakken bir poşetin içine koyup soğuyana kadar dinlendiriyoruz ( daha kolay soyulması için ) sarımsaklarla közlenmiş patlıcanı soteleyip dilediğiniz baharatları ekleyip biraz pişiriyoruz . En son üzerine peynir ve maydonoz ekleyip soğumaya bırakıyoruz . Soğuyan kırmızıbiberlerin kabuklarını soyup 3 tanesini dolma doldurur gibi iç harcıyla doldurun. Kalan biberleri büyüklüğüne göre bölüp geniş olan kısma iç harcını yerleştirip rulo yapın. Kestiğiniz maydanozun saplarını sıcak suda rengi biraz değişene kadar bekletin ve rulo biberleri süsleme amacıyla kullanın . Buzdolabında tercihen 1 gece veya 2-3 saat dinlendirdikten sonra doldurduğunuz biberleri halka halka dilimleyip servis tabağına yerleştirin . Üzerine zeytinyağı ve sirke dökerek servis yapın ...

16 Eylül 2012 Pazar

uzun upuzun bir aradan sonra '' MERHABA ''

ne kadar olmuş paylaşım yapmayalı , ama haklı sebeplerim vardı. Mutfağımdan hiç güzel kokular çık(a)mıyordu , elim çarpı işime gitmiyordu vs... Artık eşim askerden geldi(: mutfağım , evim ve tüm yeryüzü bizim için şenlendi. Gökyüzünden gri ve kasvetli hava kayboldu ... pazar sabahı oğlum ve eşim uyurken tüm evi misler gibi poğaça kokusu sardı ...
Poğaçaın tarifi 1 subardağı süt 1 su bardağı yoğurt 1/2 su bardağı sıvıyağ 2 yumurta ( birinin sarısı üzerine ) 125 gr. margarin 1 tatlı kaşığı mahlep 1 tatlı kaşığı tuz 2 paket kabartma tozu aldığı kadar un Tüm malzemelerikarıştırıp ele yapışmayan sertde olmayan bir hamur yoğurup dilediğiniz iç harcı ile poğaça şekli verip 200 ' pişirin .

17 Mayıs 2012 Perşembe

Elmalı Kek

bu güzel keklerden hastanede sabah kahvaltısında yedim , Filiz abla yapıp getirmişti , herkes koca 2 dilimi mideye indirdi :) Hemen tarif alındı , 1 gün sonra hemen yapıldı ... aynı lezzet yakalandı ( oleyyyy )) Malzeme 4 yumurta 1.5 bardak şeker 1 bardak süt 1/2 bardak sıvıyağ vanilya , kabartma tozu limon kabuğu rendesi aldığı kadar un ( bundan bende nefret ediyorum ama tarif öyleeee ) 1.5 elma ( ince ince dilimlenmiş üzerine 1 yemek kaşığı kadar toz şeker ve tarçın Hazırlanış Klasik kek hamuru hazırlıyoruz , dilimlediğimiz elmaları kalıba sıralı diziyoruz ve 150' fırında pişiriyoruz.
Fırından çıkınca üzerine tarçın ve tozşekeri serpip dinlenmeye bırakıyoruz.
akşam 1 bardak çay yanında afiyetle yenildi :///
Not : bu blogun yeni yüzü oldu ya !!! ben bir türlü anlayamadım , neden yazdığım yazılarda parağraf başı olmuyor ? Yazdığım , biçim verdiğim gibi çıkmıyor ? Çok fazla incelemedim, bilen varsa bana kolayından anlatabilir mi ?

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Kanaviçe Dergisi

Sanki içindeki tüm projeleri gerçekleştiriyormuş gibi merakla bekledim , her kitapçıya gidişimde aradım ve sonunda mayıs sayısı raflarda yerini aldı. Yine çok güzel projelerle , şemalarla kaneviçe 26. sayısı beni büyüledi. Ben yapmasamda arşiv olsun diye alıyorum , siz alın benim yerime işleyiverin :)))

13 Mayıs 2012 Pazar

Vişneli Çikolatalı Kek

Oğlumla yine kek yaptık :) artık daha güzel tutuyor mikseri , daha bir muntazam karıştıryor . Bir haftada 2 kek yaptık ikisinide çok güzel yedi maşallahhh. Evde kahvaltı yapmadığımız için reçeller tüketilemiyor bende vişneli kekin tanelerini keke , şurubunuda meyve suyu yaparak tüketiyorum :)) Sizinde tüketemediğiniz reçelleriniz varsa aklınızda bulunsun . Malzemeler 3 yumurta 1 sb şeker 1/2 sb sıvıyağ 1.5 sb süt 3 yemek kaşığı kakao 1 paket ( 80 gr ) bitter çikolata 1 pakaet vanilya ve kabartma tozu aldığı kadar un 1 sb yakın vişne taneleri Hazırlanışı Öncelikle varsa 3.5 yaş coçuğunuzu tezgahın üzerine yerleştirin eline mikseri tutuşturun :)))
3 yumurta ve şekeri minik yavrunuz bir güzel çırpsın , üzerine sıvıyağ, süt , kakao ve vanilya ekleyin tekrar karıştırın . Çikolatayı ben mikrodalgada erittim siz nasıl isterseniz öyle eritin ve karışıma ekleyin , en son unu ve kabartma tozunuda ekleyip karıştırın. Yağlı kağıt serili fırın kabına kekin 4'te birini dökün üzerine vişne tanelerini yerleştirin üzerine kalan kek karışımını dökün 150' fırında 45 dk kadar pişirin . Pişen keki kalıptan çıkarın ve vişneli olan alt kısmını serviste üste gelecek şekilde sunum yapın ...

16 Nisan 2012 Pazartesi

Melek ...

Biraz zorlu bir dönemden geçiyorum evde 1-2 gün istirahatteydim ...

Elimde yapılması gereken kocaman bir tavuskuşu var ama ben başladığıma pişman oldum uzun işler beni sıkıyor , şöyle hemencecik bitivermeli yaptığım iş :(
Tavuskuşunu çok beğenerek başladım ama bu ne zaman biter diye düşündüğümden işlemek bana cazip gelmiyor ...

Herneyse bende hemen şöyle oturduğum yerden bitiveren melekler işledim ...






İpliğim DMC simli iplik , yazın beni işlerken yormuştu ama imdadıma Banu abla ve Ahu Hanım yetişti . İpliğim işlerken sürekli dağılıyordu ve bana balmumuna sürmemi söylediler.

Balmumu ne ki ???




Adana'ya gidince araştırdım sabun kalıbı gibi birşey , ipliği istediğin uzunlukta kesip balmumuna sürüyorsun ve iplik dağılmıyor :))


Şablonlar ise http://genzamanlar.blogspot.com/ Sevdiye abladan . Ne yaptıysam seni ekleyemedim ama adresini yazdım :)

Şimdilik bu kadar iyileşme sürecim uzarsa belki daha çok paylaşımlarım olabilir ...


Herkese sağlıklı günler...


6 Mart 2012 Salı

Kabaklı bulgur pilavı


Bu pilavı bugün Tv de bir programda yaptılar, eskiden nenem çok yapardı '' gabaklı aş bişirdim boğun '' derdi :)))))

Bende kalktım yapıverdim akşam afiyetle yedik
denemenizi, bu lezzeti tatmanızı ve tattırmanızı tavsiye ederim ...



Malzemeler

1 yemek kaşığı tereyağı + 2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 büyük kuru soğan
3 diş sarımsak
1 yemek kaşığı biber salçası
3 domates rendesi
1 adet kırmızı biber
2 adet orta boy yeşil kabak
tuz, karabiber, kimyon ve kırmızıbiber
1.5 su bardağı bulgur
aldığı kadar sıcak su


Yapılışı

Soğanı, sarımsağı ve biberi yemeklik doğrayıp yağın içinde kavuruyoruz , salça ve domates rendesini ilave edip hafif kavuruyoruz. Kabakları küp küp doğrayıp ekliyoruz bu aşamada karabiber , kırmızıbiber , kimyon ve tuzunu arzuya göre ekliyoruz ve kabaklar hafif yumuşayana kadar kısık ateşte pişiriyoruz. Bulgurunu ve sıcak suyunu da ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz. pişen pilavı 15 dk demlenmesi için dinlendirip turşu ve yoğurt ile servise sunuyoruz.

Afiyet olsun


Not : Sarımsak eklemek benim fikrim , domateslerimiz ise yazdan kalma ( konserve )

11 Şubat 2012 Cumartesi

Kedi Dili Tiramisu


Çok uzun zamandır kedi dillerini bu şekilde servis etmek istiyordum kısmet bugüneymiş. Bazı tereddütlerim vardı ama Cafe Portakal bana cesaret verdi :)
Bende kendimce değişiklikler yapıp bu hale getirdim .

Malzemeler

2 paket kedidili
1 su bardağı kadar şekersiz necsafe

Kreması için

3 su bardağı süt
1.5 çay bardağı şeker
1 çay bardağı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 paket tozşanti
50 gr terayağı
100 gr labne peyniri

ara katlara muz ve çikolata parçaları

Öncelikle kremayı hazırlıyoruz bunun için ;
Süt, şeker, un ve nişasta karıştırılıp muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir . Pişen kremaya tozşanti, tereyağı, vanilya ve labne peynri ilave edilip mikserle 5 dk çırpılır.

Kelepçeli kalıbımızın kenarlarını strej flim ile kaplıyoruz , kedi dlinin alt ucunu 3cm kadar kesip şekerli olan tarafını kahveye bandırıp ( fazla beklemeyin 1 sn kadar )kalıbın kenarlarını kaplayın , kestiğiniz kedidili uçlarını kalıbın tabanına yerleştirin ve üzerine kalan kremanın yarısını dökün üzerine muz dilimleri ( ya da başka meyve ) ve çikolata ekleyin. Tekrar üzerine kedidili ile kaplayın en son kalan kremanın hepsini pastamızın üzerini kaplayın ,ben son olarak çikolata ile süsledim siz zevkinize göre süsleyebilirsiniz. Pastamızı 1 gece beklettikten sonra servise sunmanızı tavsiye ederim .

Yeni komşularım için :))

Yeni komşularım hoşgeldine geldiler , cuma akşamından hazırlık yapmaya başladım kalanınıda sabah yaparım diyip bugünün işini yarına bıraktım ve gece oğlum hastalandı , sabah da bayaa mızmızdı ve menü eksik olsa da masa bu şekilde hazırlandı :))




Menüde

Kedi dili ile Tiramisu



Patatesli peynirli börek
Sarımsaklı köfte


Not: Tiramisu için facebookta Cafe Portakaldan biraz tüyolar aldım ve hoş sobet ettik kendisine burdan tekrar teşekkür ederim . Tiramisunun tarifini daha sonra yazmaya çalışacağım.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Şanslı olmayı diliyorum :))

fotografıum blog Türkiye 1. si olmuş hediye dağıtıyormuş



http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/


Hazır ihtiyacım varken şanslı olmayı diliyorum :))


Fotografium Canon 600D profesyonel fotoğraf makinesi hediye ediyor! Yarışmaya katılarak Canon 600D Kit, Manfrotto 055XProb tripod ve Kata123Go-30 fotoğraf çantası kazanma şansı yakalayın! http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/ sayfasını ziyaret ederek yarışma hakkında diğer bilgilere ulaşabilirsiniz.

Taze Bakla Yemeği


Bloğumu açtım şöyle yeni bir yazı ekleyeyim dedim birde ne göreyim bir önceki elmalı turta yazıma çirkince bir yorum yapılmış. Bilerek silmeyeceğim yorumu benim için hiçbir sakıncası yok, benim buraya hangi amaçla yazdığımı beni takip edenler zaten biliyor.

Her neyse şimdi sizlere vereceğim tarifi hiçbir kimseden almadım, tamamen kayınvalidem yaptı :)))))))))))) Benim sadece servis etme aşamasında katkılarım oldu saygılarımla :)))))))))


Tarifi yazmam da cabası :))


Malzemeler

1 kilo taze bakla
1 adet kurusoğan
3 diş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı şeker
1/2 çay bardağı zeytin yağı
1 yemek kaşığı un
yeteri kadar sıcak su

Üzerine sarımsaklı yoğurt ve dereotu ( arzuya kalmış )

temizlenmiş ve istediğiniz boyutta kestiğiniz baklaları 1 yemek kaşığı un , bir adet limon suyu olan su içerisinde en az 10 dk. bekletiyoruz.

Soğanı ve 1 yemek kaşığı unu zeytinyağında soteliyoruz , soğanlar pembeleşince salçayı ekleyip tekrar salça kokusu gidene kadar kavurmaya devam ediyoruz. Baklaları ve minik doğranmış sarımsakları , tuzu ve şekeri ilave deip baklaların rengi sararıncaya kadar kısık ateşte kavuruyoruz en son üzerine yetecek kadar sıcak su ilave edip kısık ateşte baklalar pişene kadar yaklaşık 20 dk pişiriyoruz. Sarımsaklı yoğurt ve dereotu ile birlikte servise ılık bir şekilde sunuyoruz.


Ayrıca internetten bulduğum baklanın faydaları yazısınıda sizlerle paylaşıyorum :)

Bakla, sindirimi kolay ve çok besleyici bir sebze. Tanelerinde bol miktarda azot ve nişasta bulunuyor. Baklagillere adını veren bu sebze, zengin bitkisel protein ve karbonhidrat içeriyor. Ayrıca demir ve kalsiyum mineralleri açısından çok zengin olan baklada A, C, B ve B2 vitaminleri de bulunuyor. Baklanın zengin besinsel değerleri çok eski zamanlardan beri biliniyor. Güney Amerika Kızılderili
kabilelerinden Navojo'lar bakla bitkisini kısırlık tedavisinde kullanıyorlardı. Bitkiyi yiyen kadının kız çocuk doğuracağına inanılıyordu. İdrar artırıcı, kuvvet verici, idrar yollarını temizleyici, ishal kesici ve bağırsak parazitlerini düşürücü etkisi biliniyor. Şeker hastalarında kan şekerini düşürüyor. Tohumlarından yapılan lapa yaralı deri hastalıklarında kullanılıyor. Baş ağrısına iyi geliyor, yüksek albümin ve böbrek kumları için tedavi edici özellikler içeriyor. Bakla cilt güzelliği için de yararlı bir sebzedir.